Her şeyin Teorisi 115 sayfalık çok ince bir kitap Bilimsel
kitaplardan genelde kaçılırJ
Fakat bu kitap Stephen W. Hawking tarafından öyle güzel bir dille anlatılıyor
ki bilimden ne kadar uzak kalsanız da anlayabilirsiniz diye düşünüyorum.
Hawking’in eminin en az bir videosunu seyretmişsinizdir. Hawkign’in muazzam zekâsı
ve öngörülerini ispatlarıyla bu kitapta bulabilirsiniz. Kitapta büyük
patlamadan, karadeliklere kadar evrenin tarihi ile ilgili düşüncelerini
bulabilirsiniz. Newtoon ve Einstein çekim teorilerinden yola çıkarak evrenin
nasıl durağan olmadığını ispatlıyor. Aynı zamanda kitapta kara deliklerden
bahsediyor. Kuantum fiziğini de irdeliyor. Açıkçası benim gibi evren, galaksi
kümeleri, karadelik, solucan delikleri, zamanda görelilik deneyleri, kuantum
fiziği gibi konulara ilgi duyuyorsanız bu kitabı hiç düşünmeden almalısınız. Şahsi fikrim, bu yüz yılın bilimi kuantum
fiziği bu yüzyılın felsefesi de kuantum felsefesidir. Dolayısıyla bu iki ilimi
yakın takip etmeliyiz diye düşünüyorum.
Kitaptan;
“Artık galaksimizin,
yalnızca modern teleskoplarla görülebilecek, her biri milyarlarca yıldız
içeren milyarlarca galaksiden biri olduğunu biliyoruz. Genişliği yüz bin ışık
yılı olan ve kendi ekseni etrafında yavaşça dönmekte olan bir galakside
yaşıyoruz; sarmal kollarındaki yıldızlar, her yüz milyon yılda bir merkezin
çevresinde dönmekte. Güneş’imiz yalnızca bu sarmal kollardan birinin ucundaki
ortalama büyüklükte sarı bir yıldız. Aristo ve Batlamyus’un yaşadığı ve Dünya’nın
evrenin merkezi olduğu düşünülen çağdan bu yana çok yol kat ettik.”
“Yıldızın çekim alanı, ışık ışınlarının uzay zamanda
izledikleri yolu değiştirir. Yıldız sıkıştıkça yüzeyindeki çekim kuvveti artar
ve ışık konileri daha da çok içeriye kıvrılır. Bu durum, ışığın yıldızdan kaçıp
kurtulmasını güçleştirir ve uzak bir gözlemci için ışık sönük ve kırmızı
görünüyor. Eninde sonunda, yıldız belirli bir kritik yarıçapa kadar sıkıştığında,
yüzeydeki çekim kuvveti öylesine güçlenmiştir ki ışık konileri ışığın artık hiç
uzaklaşamayacağı kadar içe kıvrılır. Görelilik teorisine göre, hiçbir şey,
ışıktan hızlı hareket edemez. Bu nedenle eğer ışık oradan kaçamıyorsa, hiçbir
şey kaçamaz. Her şey çekim kuvvetince geri çekilir. Böylelikle, bir dizi olay
sonucunda, uzay- zamanın içinde uzaktaki bir gözlemciye ulaşmak üzere dışına
çıkılamayacak bir bölge oluşmuş olur. İşte bu bölgeye de kara delik adını
veriyoruz. “
“Tekilliğe çarpmak yerine bir “solucan deliğine” düşüp
evrenin bir başka bir başka yerinde belirebilirsiniz.”
“Zaman, yalnız Tanrı’nın
yaratmış olduğu evrenin bir özelliğidir. Büyük olasılıkla, O, tüm bunları
oluştururken neyi amaçladığının bilincindeydi.”
“Ancak eksizsiz bir teori keşfedebilirsek bu teori zaman
içinde yalnızca birkaç bilim adamınca değil, herkes tarafından anlaşılabilir
hale gelecektir. O zaman, hepimiz, evrenin neden var olduğuna dair bir
tartışmaya katılabiliriz. Bu soruya yanıt bulmamız, insan aklının en büyük
başarısı olur. Çünkü o zaman Tanrı’nın ne düşündüğünü anlamış oluruz.”
Samanyolu Galaksisindeki Yerimiz
Solucan Delik
Evrenin Sırları Morgan Freeman ın anlatımıyla başarılı video izlemek isteyenleri için:
https://www.youtube.com/watch?v=Xfcm-8WU8LQ&list=PLAA66B8AB8C3AD848
Kesinlikle tavsiye ederim sevgili kitap severler.
Flora
Facebok hesabım: Floraninkitapligi
Twitter hesabım: FloraKitaplık
Twitter hesabım: FloraKitaplık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder