30 Nisan 2015 Perşembe

Her Şeyin Teorisi - Stephen Hawking



                                                                   

Her şeyin Teorisi 115 sayfalık çok ince bir kitap Bilimsel kitaplardan genelde kaçılırJ Fakat bu kitap Stephen W. Hawking tarafından öyle güzel bir dille anlatılıyor ki bilimden ne kadar uzak kalsanız da anlayabilirsiniz diye düşünüyorum. Hawking’in eminin en az bir videosunu seyretmişsinizdir. Hawkign’in muazzam zekâsı ve öngörülerini ispatlarıyla bu kitapta bulabilirsiniz. Kitapta büyük patlamadan, karadeliklere kadar evrenin tarihi ile ilgili düşüncelerini bulabilirsiniz. Newtoon ve Einstein çekim teorilerinden yola çıkarak evrenin nasıl durağan olmadığını ispatlıyor. Aynı zamanda kitapta kara deliklerden bahsediyor. Kuantum fiziğini de irdeliyor. Açıkçası benim gibi evren, galaksi kümeleri, karadelik, solucan delikleri, zamanda görelilik deneyleri, kuantum fiziği gibi konulara ilgi duyuyorsanız bu kitabı hiç düşünmeden almalısınız.   Şahsi fikrim, bu yüz yılın bilimi kuantum fiziği bu yüzyılın felsefesi de kuantum felsefesidir. Dolayısıyla bu iki ilimi yakın takip etmeliyiz diye düşünüyorum.

Kitaptan;
“Artık galaksimizin,  yalnızca modern teleskoplarla görülebilecek, her biri milyarlarca yıldız içeren milyarlarca galaksiden biri olduğunu biliyoruz. Genişliği yüz bin ışık yılı olan ve kendi ekseni etrafında yavaşça dönmekte olan bir galakside yaşıyoruz; sarmal kollarındaki yıldızlar, her yüz milyon yılda bir merkezin çevresinde dönmekte. Güneş’imiz yalnızca bu sarmal kollardan birinin ucundaki ortalama büyüklükte sarı bir yıldız. Aristo ve Batlamyus’un yaşadığı ve Dünya’nın evrenin merkezi olduğu düşünülen çağdan bu yana çok yol kat ettik.”
“Yıldızın çekim alanı, ışık ışınlarının uzay zamanda izledikleri yolu değiştirir. Yıldız sıkıştıkça yüzeyindeki çekim kuvveti artar ve ışık konileri daha da çok içeriye kıvrılır. Bu durum, ışığın yıldızdan kaçıp kurtulmasını güçleştirir ve uzak bir gözlemci için ışık sönük ve kırmızı görünüyor. Eninde sonunda, yıldız belirli bir kritik yarıçapa kadar sıkıştığında, yüzeydeki çekim kuvveti öylesine güçlenmiştir ki ışık konileri ışığın artık hiç uzaklaşamayacağı kadar içe kıvrılır. Görelilik teorisine göre, hiçbir şey, ışıktan hızlı hareket edemez. Bu nedenle eğer ışık oradan kaçamıyorsa, hiçbir şey kaçamaz. Her şey çekim kuvvetince geri çekilir. Böylelikle, bir dizi olay sonucunda, uzay- zamanın içinde uzaktaki bir gözlemciye ulaşmak üzere dışına çıkılamayacak bir bölge oluşmuş olur. İşte bu bölgeye de kara delik adını veriyoruz. “
“Tekilliğe çarpmak yerine bir “solucan deliğine” düşüp evrenin bir başka bir başka yerinde belirebilirsiniz.”
“Zaman,  yalnız Tanrı’nın yaratmış olduğu evrenin bir özelliğidir. Büyük olasılıkla, O, tüm bunları oluştururken neyi amaçladığının bilincindeydi.”
“Ancak eksizsiz bir teori keşfedebilirsek bu teori zaman içinde yalnızca birkaç bilim adamınca değil, herkes tarafından anlaşılabilir hale gelecektir. O zaman, hepimiz, evrenin neden var olduğuna dair bir tartışmaya katılabiliriz. Bu soruya yanıt bulmamız, insan aklının en büyük başarısı olur. Çünkü o zaman Tanrı’nın ne düşündüğünü anlamış oluruz.”

                                    Samanyolu Galaksisindeki Yerimiz
                       
                                               

                                                                    Solucan Delik

Evrenin Sırları Morgan Freeman ın anlatımıyla başarılı video izlemek isteyenleri için:
https://www.youtube.com/watch?v=Xfcm-8WU8LQ&list=PLAA66B8AB8C3AD848

Stephen Hawking 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalanmasaydı neleri değiştirebilirdi çok düşünmüşümdür.  Bu zor hastalıkta bile dahiliği sürekli konuşulmaktadır. Hayatı tam bir ders niteliğinde. Beni de oldukça etkiledi ve kamçıladı. Evren yaradan tarafından oluşturulmuş muazzam bir sanat eseri. Öğrendikçe yaratıcıya hayran olmamak aşık olmamak elde değil.  Bilim hayatımızın içinde olmalı sadece ders kitaplarında değil.  Bu kitapla güzel bir başlangıç yapmanız dileğiyle…

Kesinlikle tavsiye ederim sevgili kitap severler.

                                                                                                                  Flora


Facebok hesabım: Floraninkitapligi
Twitter hesabım: FloraKitaplık

 

27 Nisan 2015 Pazartesi

Suyun Gizli Mesajı - Masaru Emoto


                                    


Suyun Gizli Mesajı kitabını 2010 yılında okudum. Kitap Japon yazar Masaru Emoto’nun SU ile yapmış olduğu mükemmel deneyi ile ilgili. MasaruEmoto donmuş su kristallerinin fotoğrafını çekmeye başlar. Zamanla suyun tepkilerini fark eder evet yanlış duymadınız Suyun sözlerinize karşı tepkilerini izler kaydeder ve fotoğraf çekerek ispatlar. Kitap, ince aynı zamanda çoğu sayfalarda görsellerle anlatım mevcut.  Masaru Emoto’ ya göre su, bilgiyi kopyalama ve hafızada tutma becerisine sahipti. Asıl şaşırdığım nokta işte buydu. Siz de Nasıl su bilgiyi tutar ve tepki verebilir diyorsanız kitap bunu çok basit harika anlatmış.
Kitaptan “ Önce, eczaneden aldığımız damıtılmış suyla bir deney yaptık. Sonuç aklımızı başımızdan almıştı. Işıklı ve berrak melodisiyle Beethoven’in Pastoral Senfoni’si, son derece iyi biçimlenmiş harikulade bir kristal vermişti. Ulvi güzelliği övgü olan Mozart’ın 40. Senfoni’si son derece iyi biçimlenmişti. Chopin’in opus 10 serisinin 3 numaralı etüdünden doğan kristalse olağanüstü ayrıntılarıyla baş döndürüyordu.”
“Aldığımız sonuçlar oldukça etkileyiciydi ama bu kadarla kalmayı daha farklı deneyler yapmaya karar verdik. Ses titreşimlerinin suyu etkilediği ortadaydı. Peki ya görüntü? Bir kâğıt parçasının üzerine “Teşekkürler” ya da “Aptal” gibi bir kelime yazıp kâğıdı su dolu şişeye sararsak, suyun bu kelimelere nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorduk. Suyun, yazıyı “okuyup” anlamını kavramasını ve buna uygun bir tepki vermesini beklemek hiç de mantıklı görünmüyordu; ama müzikle yaptığımız deneylerden, beklenmedik tuhaf şeylerin olabileceğini biliyordum. Su “Teşekkürler” yazısına son derece güzel bir kristalle tepki vermişti; öte yandan “Aptal” kelimesi, tıpkı heavy-metal müzikte olduğu gibi, biçimsiz, parçalı kristaller üretmişti.”

               TEŞEKKÜRLER’e Verdiği Tepki                                          APTAL’a Verdiği Tepki


“Sonraki deneylerde, suyun, “Hadi yapalım” gibi olumlu ifadelere güzel biçimli, albenisi olan kristaller yaratarak tepki verdiğini gördük; “Yap Hadi!” gibi dayatmalar karşısında da neredeyse hiçbir zaman kristal oluşmuyordu. Bugüne dek gördüğüm en zarif, en güzel kristal, “sevgi ve şükran” kelimelerinin kristaliydi. Su bize yaşamı nasıl kavramamız gerektiğini öğretiyor. Suyun hikâyesi, yeryüzünde var olan her bireyin hücrelerinden bütün evrene akıyor. Bu olağan üstü hikâyenin daha önce okunmamış sayfalarını çevirirken sizin de benim kadar büyük bir heyecan duyacağınızı umuyorum.”

                                              
                                                 SEVGİ VE ŞÜKRAN’ a Verdiği Tepki



Masaru Emoto bu hassas deneyi ile suyun ne denli büyük bir gücü olduğunu ispatlamıştı. Aklıma vücudumuz geldi. Kitabı okurken ne denli kendimize kızdığımız, günde kaç defa kendime güzel, kaç defa ise olumsuz cümle kurduğum geldi aklıma. Evet kendime güzel cümle kurmuyordum. Hiç düşündünüz mü? Kuruyor musunuz? Genelde lanet olsunla başlayan, ne beceriksizim, aptal kafam, ölücem yorgunluktan, bittim öldüm, hatta lanetleyen cümleler kurmuyor muyuz? Günde kaç defa kendi bedenimize sevgimizi ifade ediyoruz? Düşündüm de bedenimizi sevemediğimiz ve sevgimizi ifade edemediğimiz için mi hep dışarıda birilerinde o sevgiyi arıyoruz? Olabilir mi? Hastalıklarımız sizce bir tesadüf mü? Bağışıklık sistemimiz çökme sebeplerinden biride bu olabilir mi? Hiç düşündük mü?  Açıkçası bu bilimsel araştırma kitabından sonra bunların hepsini uzun uzun düşündüm. Sanırım artık daha çok dikkat ediyorum.

Kitaptan İlginç Çekimlerden Fotoğraflar;      

                        SONSUZLUK                                                                    BİLGELİK
                     


                                                  
          










Merak Edenler İçin video yu seyretmelisiniz;

                               

  


Harika kitap tavsiye ederim sevgili kitap severler.

                                                                                                                    


                                                                              flora


Facebok hesabım: Floraninkitapligi
Twitter hesabım: FloraKitaplık