Bugün Bilginin Sesinden Tanıdığımız Don Miguel Ruiz’in bir başka kitabı Ustaca Sevmeyi
Tavsiye ediyorum. Bilginin Sesi yorumumu okuduysanız, Miguel’in düşünceleri ve
yaklaşımından oldukça etkilendiğimi fark etmişsinizdir. Dolayısıyla Türkçeye
çevrilmiş tüm kitaplarını okudum. Uzun zamandır Parapsikoloji ve kişisel
gelişime ilgi duyan biri olarak, artık yüzeysel bilgi beni etkilemiyordu.
Miguel’in yaklaşımları ise beni derinden etkiledi. Ustaca Sevmek kitabını
okurken meğer ben sevdiğimi zannediyormuşum fakat sevmeyi bilmiyormuşum. Kitapta,
sevmeyi öyle güzel anlatmış tarif etmiş ki okurken nasıl koşullu sevdiğimizi fark
ediyoruz. İlişkilerimiz; ebeveyn çocuk ilişkisi, sevgili, dost vb kaybetme
korkusuyla onları nasıl yönlendirmeye çalıştığımızı, sevdiklerimizi egomuz
uğruna nasıl özgürlüklerini kısıtladığımızı gözler önüne seriyor. Korkuyla
sevgi yan yana gelemezdi. Elbette bu da sevgi değildi. Acımak sevgi değildir, üstünlüğü kabulüdür.
Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır. Bağımlılık sevgi değildir,
gereksinimin karşılanmasıdır. Sevgi değer vermesini bilmektir. Sevgi yaşama
hakkını kabul etmektir. Sevgi var olmaktan kıvanç duymaktır. Sevgi eşitliğin
duyumsanmasıdır…
Kitaptan Seçmeler;
“Mutluluğunuzu alıp başka birisinin ellerine bırakacak
olursanız er geç kıracaktır. Mutluluğunuzu başka birisine verirseniz alıp götürebilir.
Çünkü mutluluk yalnızca sizin içinizden gelebilir ve sevginizin sonucudur.
Mutluluğunuzdan siz sorumlusunuz. Başka birisini hiçbir zaman kendi mutluluğumuzdan
sorumlu kılamayız. Ama evlenirken ilk yaptığımız yüzükleri birbirimizin parmağına
takmaktır. Onun sizi, sizin onu mutlu kılacağınız beklentisiyle yıldızlarımızı birbirimizin
eline veririz. Birisini ne kadar çok severseniz sevin onun olmasını istediği
kişi olmayacaksınız. Bu, daha başlangıçta çoğumuzun düştüğü bir yanlış Mutluluğumuzu
eşimize dayandırıyoruz ilişki de bu şekilde tıkanıp kalıyor. Tutamayacağımız
sözler veriyor, kendimizi başarısızlığa mahkûm ediyoruz.”
“Belki “ Ya doğru insanla birlikte değilsem ne olacak?” diye
düşünüyorsunuz. Bu çok önemli bir soru. Doğru insan seçmeniz elbette gerekli.
Peki, doğru kadın veya erkek kimdir? Sizinle aynı yöne gitmek isteyen,
duygusal, bedensel, parasal ve ruhsal açılardan görüş ve değerlerinizle uyum
içinde olan kişidir doğru insan. Benim size söyleyebileceğim, size uygun
kadının olduğu gibi sevdiğiniz, değiştirmeye hiç gerek duymayacağınız kadın
olduğudur. Bu kadın sizin için doğru seçimdir. Sizin varlığınızın da onun için
doğru seçim olacağı doğru kadını bulmuşsanız talihlisinizdir. Sizi olduğu gibi
seviyor, değiştirmek istemiyorsa onun için doğru erkeksiniz demektir.””
“Yaşamımızın bir dönemi geliyor, sevginin adil
olmadığına inandığımız için sevmekten korkmaya başlıyoruz. Sevgi can yakıyor.
Başka birisine iyi davranmaya, başkalarınca kabul edilmeye çalışıyoruz,
başarısızlığa uğruyoruz. İki üç sevgilimiz, birkaç da kırık kalp oluyor
hanemizde. Yeniden sevmeyi fazlasıyla tehlikeli buluyoruz. Kendimize yönelik
öylesine çok yargımız var ki öz sevgiden yoksun kalıyoruz. Ama kendimize karşı
sevgiden yoksunken sevgiyi başka birisiyle paylaştığımızı nasıl söyleyebiliriz?
Öylesine benciliz ki yaşamımızı
paylaştığımız insanın da bizim kadar muhtaç olmasını istiyoruz. Varlığımıza
anlam katmak, yaşamamızın bir nedeni olduğunu duyumsamak için “bana gereksinen
birisini” istiyoruz. Aradığımızın sevgi
olduğunu sanıyoruz. Oysa peşinde olduğumuz “bana gereksinen” çekip çevirebileceğimiz biri.”
Kitabı okuduktan sonra tekrar sevmeyi öğreniyorsun. İnsanın bakış açılarını değiştiren, karanlık hayatına ışık tutan yol gösteren kitapları oldum olası sevmişimdir. Sanırım Ustaca Sevmek kitabı da bir tılsım kitap.
Ben sevdim hem de çok tavsiye ederim sevgili kitap severler.
Flora
Facebok : Floraninkitapligi
Twitter : Florahaz
Twitter : Florahaz
Instagram : Floraaura5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder