Her Şeyin Başı Blog kitabını esasen yorumlamak için
okumadım. Yorumlamaya karar vereceğimi
de tahmin etmezdim. Fakat kitap beni farklı bir motivasyona götürdü. Kitabı almakta
ki gayem daha iyi blog nasıl yazabilirim, basit teknik bilgileri öğrenmek vb
kısacası üç haftalık bir aceme olarak bir şeyler öğrenmekti. Tesadüf ki okurken öyle keyif aldım ki paylaşma gereği duydum. Kitabı okurken aklıma şu
geldi: Facebook da bir gün paylaşımları seyrederken bir video gördüm ilgimi
çekti tıkladım ve vidoe beni o kadar etkiledi ve ruhumun derinlerine işledi ki
o an birden her şey değişmişti. Dünya sanki dönmeyi bırakmıştı. Gözlerimi
kapattım ve cesaretimi topladım tutkum olanın peşinden gitmeye karar verdim.
Hangi video mu? :) tabi ki paylaşacağım. Sihirli video yuyu sizde
seyretmelisiniz.
Bir daha düşünelim. Eğer para diye bir şey olmasıydı ne
yapardın? Hayatını nasıl geçirmekten zevk alırdın? Aslında bu, eğitim
sistemimizin sonuçlarını görmek adına şaşırtıcı bir durum. Pek çok öğrenci
diyor ki “Biz aslında ressam, şair, yazar olmak isterdik ancak herkes biliyor
ki bu şekilde para kazanılmaz.”
Başkası gelip: “ Biz dışarıda açık havada bir hayatımız
olsun ve atlara binelim isterdik” diyor. Para kazanmak dünyanın en önemli şeyi
derseniz hayatınızın tamamını boşa harcarsınız. Hayatınızı devam ettirmek için
sevmediğiniz şeyler yapıyor olacaksınız. Ve bu şekilde sürüp gidecek. Aptalca!
İstediğinizi yapabildiğiniz kısa bir hayatımızın olması
zavallı bir şekilde geçirilmiş uzun bir hayattan iyidir. Bununla birlikte, eğer
yaptığınız her şeyi gerçekten seviyorsanız ne olduğu önemli değil. Sonunda o
işin ustası olabilirsiniz.
Tutkunuzun peşinden gidin ve yaratıcılığınızı keşfedin.
Sonucunda Ne iş yaparsanız yapın devamında iyi para kazanırsınız. O halde şu
soruyor soruyorum Neyi arzuluyorsun? Tutkun nedir?
Zamanınınız kısıtlı, bu yüzden başkalarının hayatını
yaşayarak harcamayın! En önemlisi Kalbinizin ve sezgilerinizin yolundan gidecek
cesarete sahip olun. Kalbiniz ve sezgileriniz ne yapmak istediğini bilirler
çünkü o ruhun sesi. Neyi sevdiğinizi bulmanız gerek. Ve bu, aşklarınız için
geçerli olduğu gibi işiniz için de geçerlidir. İşiniz, hayatınızın büyük
kısmını kaplayacak. Ve gerçek anlamda tatmin olmanın tek yolu, harika bir iş
olduğunu inandığımız şeyi yapmaktır. Ve harika bir iş yapmanın tek yolu ise
yaptığınız şeyi sevmenizden geçer. Eğer hala bulamadıysanız aramaya devam edin.
Duraksamayın!
Tüm gönül meseleleri gibi, onu da bulduğunuz zaman
anlayacaksınız. Ve her büyük ilişki gibi, seneler geçtikçe daha da güzelleşecek.
Yani bulana kadar devam edin.
İşte videonun anlattıkları buydu.
Yazarımız yorumuma kızmasın:) Bu kitap bana hayat motivasyonu ile ilgili ilham verdi ve fikirlerimi ve video
hatıramı paylaşmak istedim. Blog küçük bir adım ama benim için büyük bir adımdı.
Çünkü tutkum kitaplardı. Onlar konuştuğum dertleştiğim dostlarım gibiydi. Beni
geliştiren zamansız dostlarım.
Evet teknoloji gelişti. Hepimiz internet bağımlısıyız bu
muazzam bilgi deryasını nasıl kullanmak bize kalmış. Neden tutkularımızla bunu
birleştirmeyelim. Bir blogla başlayabilirsiniz. Bence çok iyi fikir. İnanın
Yazı dilim çok kötüdür. İş yerimde email göndermeden önce defalarca ve defalarca
okurum. Ben buna cesaret edebildiysem siz de edebilirsiniz. Hepimizin içinde
bir yaratıcı güç bir ilham vardır. Bence sen muazzam, ilham verici yeteneğe
sahipsin. Herkes farklı yeteneklere sahiptir. Sadece bir düşün bulacaksın. Ve
bence zaman kaybetmeden yazmaya başlamalısın.
Kitaptan:
“Bloglamayı beceremem!” diyenlerdenseniz dinleyin. Eğer tweet
atabiliyorsanız, Instagram’da fotoğraf paylaşıp ya da video çekip altına iki
satır yazı yazabiliyorsanız gayet güzel blog yazmaya başlayabilirsiniz.”
“Ben de yıllar önce aynı şekilde hiç beklemedim ve direkt
bloglamaya başladım. İlk zamanlarda Harbiyiyorum’da ne çektiğim fotoğraflar
adam gibiydi, ne de yazılar. Şimdi Harbiyiyorum’un geldiği noktayı ben bile
hayretle izliyorum. O yıllarda imla ve yazı bilgim o kadar kötüydü ki, patronum
müşterilere e-posta göndermezden evvel yazdıklarımı her seferinde kontrol
ederdi. Düşünün artık, o denli, acınası bir haldeyken bloglamaya başlamışım.”
“Tam burada bir kere daha önemli bir noktanın altına
çizmekte fayda görüyorum. Bloglamaya başladığınız andan itibaren insanlara
mutlaka bir şeyler katacaksınız. Ama bloğunuzun bizatihi kendisi size, sizin
ona kattığınızdan daha çok şey katacak.”
“İlgi alanlarına odaklanmış bir blog sahibi olmak, benzer
tutkulara, hobilere ya da ilgi alanlarına sahip okuyuculara ulaşmanızı sağlar.
Üstelik bunu süratle yapar. İnternette paylaştığınız her şeyin hedefe
ulaştığını söylemiştim değil mi?”
Kaliteli Bir İçerik
Nasıl Ortaya Çıkar?
“Bunun için geçerli tek bir yöntem bulunmasa da en önemli
etken kişisel tutkunuz ve sizi bireysel olarak blog yazmaya iten itkinizdir.
Yine de ister blog ister başka mecra olsun kaliteli içeriği oluşturulmasında
etik değerler ve şeffaflık yatar. İnsanlar onlarla bir şey paylaştığınız zaman
samimiyeti algılar. Görünürde sahtekarlık prim yapıyormuş gibi olsa da beyin bu
iş için arka planda hakikati çıkarmak için sürekli çalışır. Gelin biz işin
karanlık tarafına sapmadan ziyaretçi sayınızı çoğaltacak içerikleri nasıl
üretebileceğiniz üzerinde durmaya devam edelim .”
“Sonuç: Arama motorları
için içerik üretmeyi bırakıp insanların ihtiyaçları için içerik üretmeye
odaklandığınız andan itibaren sadece arama motorlarının değil, insanların da
baş tacı olacaksınız. “
Günün kitabını yorumlarken aklıma gelen o güçlü
tutku duygusuyla, fikirlerimi de sizlerle paylaşma imkânı ve ilhamı buldum. Evet
ne düşünüyorsunuz? Bir adım atın bu adımda neden yazmaya başlamak olmasın:)
Kitabı ben sevdim tavsiye ederim sevgili okurlar.
Flora
Facebok : Floraninkitapligi
Twitter : Florahaz
Twitter : Florahaz
Instagram : Floraaura5
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bu kitap benim için çok faydalı oldu , eminim ki sizin içinde faydalı olmuştur. Bence her blog yazarının okuması gereken bir kitap
YanıtlaSil