7 Mayıs 2015 Perşembe

%100 Düşünce Gücü - Jack Ensign Addington



Bugün benim için çok özel bir kitabı yorumlayacağım. Kitabın adı %100 Düşünce Gücü Yazarı Jack Ensign Addington. Kitabı on sene önce okudum ve her sene en az bir defa okurum. Bana göre kişisel gelişim kitaplarının yıldızı, herkesin kütüphanesinde bulunması gereken vazgeçilmez bir kitap. Elbette herkesin bir ilgi alanı vardır. Açıkçası benim de daha çok ilgiyle takip ettiğim konu kişisel gelişim kitaplarıdır. On beş yaşımdan beri parapsikoloji kitapları okuyorum. Kişisel gelişim kitapları benim için ayrı öneme sahip. Bu sebeple bu alanda yorumlamak için kitap seçerken daha bilinçli seçtiğimi düşünüyorum. Kimimiz bu tarz spritüal konulardaki kitaplardan hoşlanmaya bilir. Bunun da sebebinin her kaynakta ve konuda olduğu gibi okuyucunun kafasını oldukça karıştırabilecek bilgiye ve araştırmaya dayalı olmayan kanal kitaplarından kaynaklandığını düşünüyorum.  Gelelim yıldız kitabımıza kitabın özü düşünce disiplini. Basit gibi gözüken ama belki de hayatımız boyunca bunu yapmak için savaşacağımız bir konu bu. Ne kadar erken başlar düşüncelerinizi erken kontrol altına alabilirseniz hayatınızın nasıl değiştiğine tanıklık edeceksniz. Peki sen diye sorıyorsunuzdur? Evet ben erken başladım ama bu yolculuk kolay bir yolculuk olmadı. Daha yeni yeni disipline etmeye başlıyorum.  Peki ne mi kazandırdı bana? Her sene gripten kırılan ben, hastalanmaz oldum. İş hayatımda çok büyük avantajlarını gördüm.  Huzur ve denge halimi korumayı öğretti bu da zaten sağlığı getirir. Yaratıcının zuhurunda neler yaratabileceklerimizi,  fark ettim. Çevreme çok sıkıntıda olduğunu düşündüğüm arkadaşlarıma yardım etmeye başladım. Onlarda ki  değişikliği kendileri şaşkınlıkla bense büyük bir keyifle izledim. Sadece kendimde değil çevremde de işe yaramaya başladığını gördüm. Düşünceleri değişince algıları değişiyordu. Düşünceleri susturdukça, ruhsal rehberini işitebiliyorlardı. Tek yaptığım şey ne mi oldu. Arkadaşlarıma hangi kitapları hangi sırayla okumaları gerektiğini söylemek oldu. Üç hafta önce de bu bloğu açmaya karar verdim. Belki daha çok hayata, zihne ve ihtiyacı olan kişilere dokunabilirdim. Umarım faydam olur. Şunu biliyorum tek açlık duyduğumuz şey bilgi. İşte düşünme tekniğini öğreten kitap budur.  Bence %100 Düşünce Gücü zihnin olağan üstü gücünü, yaratıcının kendi ruhundan üflemesinde ki manayı, bolluk yasasını, bu bolluk ve bilgiyi nasıl alabileceğimizi öğreten önemli kitaplardandır . Size tavsiyem en az üç defa okumanızdır. Çünkü bilinci susturmak kolay olmayacaktır. Akıl sürekli konuşmak ister her şeyi yargılamak, yorumlamak ister o iç güdü ile hareket eder dolayısıyla bilinç altı (veya bilinçdışı) dan gelen konuyla ilgili cevabı duyamayız. Amacımız önce aklımızdan geçen, gereksiz işimize yaramayan o kalabalık düşünceleri susturmak olacaktır. Bu da kolay olmayacak bu sebeple en az üç defa kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.

Kitaptantan:
“İnsan şans rüzgarıyla bir o yana bir bu yana savrulan bir kader mahkumu olmak zorunda değildir. Evrensel Zeka’nın düzenli planı doğrultusunda hayatını düzenleyebilir. İnsana ne büyük bir onur verilmiş: Hayatına hükmetme fırsatı! Fakat onunla birlikte, hayatın sonsuz kaynaklarını akıllıca kullanmak sorumluluğu da verilmiştir.”


“Bilinçaltı, bedenin yapıcısı olarak bilinir. Bedenin fonksiyonlarının otomatik olarak yürümesini sağlar. İster uyuyor olalım, ister uyanık, büyük istem dışı hayat sürer. Yüce Plancı’nın bu şekilde bir düzen kurmuş olması büyük bir şans değil mi? Kalbimizin atmasını, midemize yemekleri sindirmesini, kanımıza damarlarda dolaşmasını söylemek durumunda olsaydık ne kadar zor olurdu. Hayır, her şey harika biçimde hazırlanmış bizim için. Bedenin gelişimi, tüm fonksiyonları bilinçaltı tarafından yönetiliyor. Aslında bedenin her hücresinde ve atomunda bir zeka var ve bu zeka bilinçaltına bağlıdır.”


“Bilinçaltı günümüzün modern bilgisayarlarından daha gelişmiş bir bellek sistemine sahiptir. Mükemmel kayıt yapar; her emir, her inanç, her düşünce bilinçaltının asla hata yapmayan bellek sisteminin bir parçası olur. Hatta düşünmediğiniz, dikkat etmediğiniz şeyler dahi orada depolanır ve gerektiğinde ortaya çıkarlar.” ( yazar bu konuyla hastanelerde yaşanan ilginç olayları anlatmış)
“Hayatın her bölümü yasalarla yönetilir. Evrene, yasaların oluşturduğu bir düzen hâkimdir. Fizik, matematik, ekonomi ve insan ilişkilerini kapsayan yasalar söz konusudur. Bu yasalar her zaman da var oldu.”


“Bilinçli olarak düşünülen her düşünce, bilinçaltını etkiler ve bu etki, düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme dönüşür.”


“Ne kadar mükemmel olduğunuzu biliyor musunuz? Yaratıcı’nın imajı ve suretisiniz siz. Yüce Düşünce’nin görkemi için giriş ve çıkışları oluşturuyorsunuz. Tüm Bilgelik ve Güç sizinle ifade edilmiş. Sizin gerçeğiniz bu. Gerçek Benlik bu.”


Bilinçaltına düşüncenin toprağı denir; Her türlü hastalık ve düzensizlik bilinçaltının çalışma sistemini anlayamamamızdan  kaynaklanır. Sonsuz Zeka, hayatın en küçük birimi atomda bile iş başındadır. Yalnızca korkularımız, endişelerimiz, çeşitli streslerimiz içeri girebilirler. Bilinçaltı, yalnızca bedenin koruyucusu değil, bedenimizin ve hayatımızın kurucusudur aynı zamanda.”
“İnsan gün boyunca düşündüğü şeylerin toplamıdır.”


“Başkalarına  ve kendisine sürekli olarak hasta olduğunu, acı çektiğini, mikroplara karşı hassas olduğunu, söyleyen insan kendisini her zaman rahatsız, halsiz hisseder. Öte yandan çok sağlıklı olduğunu, hayatında bir kez bile hastalanmadığını söyleyip övünen insan sağlık ve kuvvet abidesi olur. Bazıları aradıkları arkadaşı bulurken neden diğerleri yalnız bir hayat sürerler? Bazıları istedikleri her şeyi hatırlarken neden bazılarının belleği kötüdür? Hayat insanlara farklı muamele etmez; çünkü bilinçaltımıza verdiğimiz yanlış emirlerle başarısızlığı, mutsuzluğu seçeriz. Kararlı bir şekilde hayatımıza hâkim olmak ellerimizdedir.”


“Gerçek refah, Hayatın Bolluğu’nu fark etmektir. Kendinizi tüm varlığınızla verebilecek kadar Sınırsız bir Kaynak’tan beslendiğinizi hissedebiliyor musunuz? Bu ruhsal zenginliğin gerçek zenginlik bilincinin ölçüsüdür. Öğrendiğimiz her şeyi bu zemin üzerinde uygulayamaya koyacağız. Henry Ford’un, J.C Penney’nin, Andrew Carnegie’nin, Robert La Tourneau’nun, Colgates’in , George Romney’in, Billy Casper’in bu derece başarılı olmasının bir rastlantı olduğunu mu sanıyorsunuz? Hepsinin büyük vericileri olduğunu, kazandıklarının %10’dan %90’a kadar kısmını Hayat’a geri verdiklerini göreceksiniz. Özgürce verdik mi Kaynağa güveniriz ve böylece bilincimizi, özgürce almaya hazırlarız. Kendimizi neye bağlarsak, ne olduğumuzu düşünürsek öyle oluruz.”
“Bilinçaltı, bilinç gibi zamanın farkında değildir. Bilinçaltı, bilincin direktiflerini soru sormadan ve tam olarak uygular. O, sabah tam istediğimiz saatte bizi uyandıran gönüllü hizmetçidir. Saate bakmadığı için çalar saatten çok daha kesindir. Bilinçaltı geçmiş veya gelecek diye bir şey bilmez. Hep şimdiki zamanda çalışır. Sonsuz Şimdi’de çalışır."


“İşyerinde yoğun bir günden sonra kendini tükenmiş hisseden birçok insan bir bara koşturur ya da birkaç kadeh içki içmek için aceleyle eve gider; bunun kendilerini rahatlatacağını düşünürler. Rahatlatıyormuş gibi görünür. Fakat içki uyarıcıdır. Önce uyarır, sonra aptallaştırır. Etkisi geçtiğinde çok daha gergin hissettirir. İçki kimseyi rahatlatmaz.”


“Montreal’li Dr. Hans Selye tüm hastalıkların stres sonucu ortaya çıktığını söylüyor. Gün geçtikçe daha çok insan bu teoriyi kabul ediyor. Sadece rahatlamış ve huzur içinde olduğumuz zaman yoğun düşünceye dalabilir, bize taze fikirler sağlayan içsel Zekâ’yla iletişim kurabiliriz. Gergin ve sinirli olduğumuz zaman tam anlamıyla yaratıcı olmak olanaksızdır. Gergin bir insan etkili çalışma gücünü fazlasıyla yitirir. Dengeli insan hayatla birlikte akar. Hayata direnmez, hayattan korkmaz, hayatla uyuşmazlığı yoktur.”


Yeni bir deneme yapmaya ne dersiniz belki değişim için bir çok yöntem denediniz. Bence bu kitabıda deneyin inanın faydasını göreceksiniz.

Harika bir kitap kesinlikle tavsiye ediyorum sevgili kitap severler.


                                                                                                                            Flora

Facebok hesabım: Floraninkitapligi
Twitter hesabım: Florahaz

1 yorum: