24 Haziran 2015 Çarşamba

Düşüncenin İyileştirici Gücü - Louise Hay



Eğer Louise L. Hay in herhangi bir kitabını okumamışsanız çok şey kaybetmişsiniz. Özellikle en az bir kitabını okumanızı tavsiye ederim. İçlerinde severek okuduğum kitaplar bugün yorumladığım Düşüncenin İyileştirici Gücü ile birlikte Düşünce Gücü İle Tedavi.


Açıkçası Louise Hay’in hayat hikâyesi beni oldukça etkiledi. Trajik yetim çocukluk ve zorluklarla dolu gençlik hayatından sonra 1970 lerin ortalarında kendisine Kanser teşhisi konulmuş doktoru acil ameliyat olması gerektiğini söylemiş. Fakat Loise Hay ameliyat parasını biriktirmek için 6 ay müddet istemiş ve 6. Ayda tekrar doktoruna gittiğinde oldukça şaşırtıcı bir gelişme olur. Doktor kanser izine rastlamaz… Bu nasıl olabilir? Nasıl başarabildi? Hepsi detayları ile kitapta anlatıyor. Hayatında yaşadığı bu deneyim beni oldukça etkiledi nasıl başardığını merakla okumak istedim. 


Kitap bize hastalıklar üzerinde en temel düşüncelerimizin nasıl etkileyici ve hızlandırıcı rol üstlendiğini anlatıyor. Diğer roller ise gıda yani beslenme şeklimiz ve harekete alışmış insan bedenini hareketsiz bırakmamız olduğunu vurguluyor. Bunu nasıl küçük değişikliklerle değiştirebileceğimizi kendi hayatından örneklerle anlatıyor.

Düşüncenin İyileştirici Gücü Kitaptan Seçmeler;

“Besinler üzerinde temel felsefem şu; Eğer büyüyorsa, yiyiniz; eğer büyümüyorsa, yemeyiniz. Meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler ve tahıllar; büyür. Şekerlemeler, Coca-Colalar; büyümez. Büyüyen şeyler vücudunuzu besler. İnsan eliyle yapılan, işlenmiş yiyecekler hayatı sürdüremez. Paketin üzerindeki resim ne kadar güzel ve çekici olursa olsun, o paketin içinde hiçbir hayat yoktur!”


“Hayat, kendimizi beslenmek ve sağlıklı kalmak için ihtiyaç duyduğumuz her şeyi zaten bize sağlamış durumdadır. Ne kadar basit beslenirsek, o kadar sağlıklı oluruz.”


“Bugünlerde, güneşle ilgili pek çok çelişkili bilgi olduğunu biliyorum. Yine de, D vitaminini almanın doğal yolu bu vitamin gün ışığı altında cilt yoluyla almaktadır. Elbette, vücudunuzu saatlerce kızartmanın akıllıca bir iş olmadığına katılıyorum. Ancak insanoğlu ve güneş, bu gezegende milyonlarca yıl birlikte oldu. Tanrı gezegenimizi, vücutlarımız güneşle uyum içerisinde olacak biçimde düzenlendi. “


“Hayat, bir öğrenme sürecidir. Bizler, burada öğrenmek ve gelişmek için varız. Bilmemek, suç değildir. Bilmemek, yalnızca cehalet ya da anlayış eksikliğidir. Bu nedenler, bilgisizlik için kendimizi ya da başkalarını yargılamak istemiyoruz. Hayat, her zaman onu kavrama yeteneğimizden daha büyük olacaktır. Hepimiz; bir öğrenme, gelişme ve daha büyük olacaktır. Hepimizi; bir öğrenme, gelişme ve daha fazla anlayış kazanma sürecindeyiz. Yine de, asla “her şeyi” bilemeyeceğiz. Sakin olmak ve öyle davranmak, hayatlarımızda şu an için ihtiyaç duyduğumuz yanıtları bulmamıza yardımcı olacaktır. Destek ya da yardım istediğimizde, karşılık veren içimizdeki benliktir.”

“Yakın gelecekte, alternatif ya da tamamlayıcı tıbbın hepimiz için gerçek sağlık programları yaratmak üzere teknolojik tıp ile birleşeceğine inanıyorum.”


“Gücümüzü, tıp ve ilaç endüstrisinden geri almamızın zamanı geldi. Çok pahalı olan çoğunlukla sağlığımıza zara veren yüksek teknolojiye dayalı tıptan tokat yedik. Artık hepimiz, özellikle daha az zamanı kalan yaşlı insanlarımız için kendi vücutlarımız üzerinde kontrolü ele almayı ve sağlık yaratmayı öğrenmenin, dolayısıyla milyonlarca hayatı ve milyarca doları kurtarmanın zamanı geldi.”


“Taşıdığımız yükler, bizi yaşlandırır. Ancak her birimiz yalnızca küçük bir adım atsa, büyük bir değişim yaratabiliriz. Sözgelimi, Los Angeles’ta evsizler ücretsiz tedavi eden bir diş hekimi var.  Evsiz olmayı ve kanal tedavisi görmeyi hayal edebiliyor musunuz? Bu doktor, söyle diyor: “Eğer Los Angeles’taki her diş hekimi haftada bir saat ücretsiz tedavi yapsa, şehirdeki tüm evsizlerin tedavisi sağlanmış olurdu.”


Kitap sizi doğanıza tekrar geri döndürüyor. Hastalıkların ne gibi düşünce alt yapıları ile temelini attığını ve hangi davranış biçimlerimizle büyüdüklerini hayatın içinden örneklerle açıklıyor. Kronikleşmiş doğadan uzak, yapay yaşantımızı nasıl yeni baştan yaratabileceğimiz öyle güzel tavsiyelerle anlatmış ki. Kanser gibi zorlu bir hastalıktan bu düşünce ve hayat anlayışıyla kurtulan birinden dinlemek bir başka heyecan verici. Kitabın dili oldukça sade, akıcı ve samimi.


Tavsiye ederim sevgili kitap severler...


                                                                                                                                                                                                                                                                           Flora  






Facebok    : Floraninkitapligi
Twitter       : Florahaz
Instagram : Floraaura5



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder