2020 Büyük Kriz Müthiş Fırsat Yeni Ekonomi kitabının
yazarı Erkan Öz. Ekonometri mezunu biri olarak elimden düşürmeden okuduğum
bir kitap oldu. Dili ve akıcılığı açısından her sektörden ve tabandan
okuyucuların rahatlıkla okuyabileceği bir kitap. Ekonomik krizi ele alışı gayet
anlaşılır neden sonuç ilişkileri oldukça basit anlatılmış.
Kitapta erken sanayileşen toplumlar ile geç sanayileşen
toplumlar arasındaki hassas ticari dengelerine değinilmiş. Geç sanayileşen
toplumlar kısa dönemde başarı elde edebileceklerinin fakat erken sanayileşen
toplumların ( ABD,Avrupa..) kendi içsel dönüşümlerini gerçekleştiremeyip durağanlığa devam
ederse aynı zamanda geç sanayileşen toplumların müşterisi
olması sebebiyle bu ülkelerin (Çin, hindistan, Türkiye vb) gelişimini çok ciddi oranda etkileyebileceğini vurguluyor.. Buradaki
dönüşümdeki kasıt sanayi temelli üretimde bilgi temelli üretim geçişin hızıdır.
(yazılım, donanım) Son zamanlarda Çinde de bunun hissedildiğini.
Ülkelerin dolar endeksine bağımlı olarak altın toplama
stratejilerine ve yabancı yatırımcıdan davranış iç güdüsüdülerine değinmiş.
Amerika para politikasının son 4 yılda muazzam para basma
stratejisini nedenler ve sonuçları ile yorumluyor.
Peki para ekonomisinde bilgi
ekonomisine geçişte devlet ne yapmalı? Nasıl bir yol izlemeli? Sorularına son derece akılcı yönlendirmelerle
cevaplıyor.Krizin kapıda beklediği devasa balonda şişirilmiş piyasada
borsa da altın gümüş siber güvenlik ve tarım sektörlerine ağırlık vermemiz
gerektiğini düşünmekte.
Kitaptan Seçmeler;
"Geç sanayileşen ülkelerin sorunu, ekonomilerinin zengin eski
sanayileşmiş ülkelere mal ya da hammadde satışına dayalı olmasından
kaynaklanıyor. Avrupa, ABD ve Japonya gibi gelişmiş ya da eski sanayileşmiş
ülkelerde kriz olduğu için buralarda talep düştü. Bu nedenle Çin, Hindistan
hatta Türkiye gibi geç sanayileşen ülkeler zengin ülkelere mal satmakta sıkıntı
yaşıyorlar."
"Önümüzdeki yıllarda özellikle ileri ya da eski sanayileşmiş
ülkelerde sürekli ekonomik durgunluk ve istikrarsızlık göreceğiz. Bu süreç çok
büyük bir ihtimalle küresel bir ekonomik felakete yani Ekonomik Büyük Tufan’a
yol açacak. Bu büyük felaket o kadar yaklaştı ki sert rüzgarları ve kara
bulutları bizler de artık görebiliyoruz."
"Son yıllarda sıcak para sanayi toplumun ve ulus devletin
kontrol edemeyeceği boyut ve hıza ulaşmıştır. Uluslararası sermaye hayalet gibi
hızla ve görünmez biçimde hareket eder. Ülke ekonomileri için ekstra büyüme
sağlayabilir. Ancak her an çıkıp gidebileceği için aynı zamanda risk ve istikrarsızlık
kaynağıdır. Döviz kuru krizi, ekonomik küçülme, işsizlik ya da enflasyon gibi
büyük sorunlara yol açabilir. "
"Toplum ve sosyal kurumlar son derece çeşitli alt gruplara ya
da örgütlenmelere bölünüyor. Eskisine göre çok daha fazla sayıda alt kültür,
çıkar grubu ve politik güç ortaya çıkıyor. Böylece kitlesellik yerine git gide
bireyselliğe, merkeziyetçilik ise yerinden yönetime bırakıyor. Gelişmiş ülke ve
bölgelerde şizofreni yaygın bir hastalık haline gelmiştir. Coşkunluk ve çöküntü
halleri birbirini takip ediyor. İnsanlar kendileri ve dış dünya hakkında aşırı
kaygılar taşıyorlar ve çok yoğun stres ortamlarında yaşıyorlar. Bilgi toplumun
üretim biçiminin hayatımıza soktuğu ve güven veren psikolojik ortamın
bozulmasına yol açan bir diğer önemli faktör her şeyin hızlanmasıdır."
"Önümüzdeki yılların en parlak iş alanlarından biri de tarım
ve yiyecek sektörü olacak. Organik ve kaliteli olarak üretilmiş yiyeceklere
talep her geçen gün artıyor. Bu talebe kulak verirseniz ve küresel düşünürseniz
pişman olmazsınız."
"Önümüzdeki yıllarda robot teknolojileri, yapay zekâ, nano
teknoloji, kompozit malzeme üretimi ve
uzay teknolojileri gibi alanlar sürekli gelişecek. Elbette bu alanlarda eski
sanayileşmiş ülkeler çok daha ilerideler. Daha önce de belirttim gibi Türkiye
olarak son yıllarda yaşadığımız büyüme genel olarak sanayi tipi bir büyüme.
Bilgi teknolojileri ve ileri teknoloji alanında ülkemizde henüz ciddi bir
altyapı ya da üretim yok."
"İlle de borsanın yükselişinden kar etmek isteyenlere ise
altın ve gümüş madeni hisseleri ile yukarıda saydığımız öncelikli alanlardan
sağlık, siber-güvenlik ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin
hisselerini öneririm."
"Türk devleti bundan sonraki aşamada kendisi için uygun ileri
teknoloji alanlarını belirleyip bu sahalarda insan yetiştirmeli ve gerekli
altyapıyı oluşturmalı. Hindistan yazılım alanında, Güney Kore elektronik
alanında bunu çoktan yapmaya başladı bile."
Yazar, ülkelerin para, altın – gümüş politikalarında hassas tartı
dengelerinde büyümeye çalışırken toplum üzerindeki sosyolojik ve psikolojik
etkileri de değinmiş. Ekonomi kitaplarının içinde oldukça akıcı her okuyucu
kitlesi tarafından rahatlıkla anlaşılır bir kitap tavsiye ederim sevgili kitap
severler.
Flora
Facebok : Floraninkitapligi
Twitter : Florahaz
Twitter : Florahaz
Instagram : Floraaura5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder